Sosyal Medya

Dünya

Azerbaycan’da Aliyev hanedanlığının seçim oyunu

2015 Azerbaycan Meclis seçimleri bağımsızlık sonrasının seçimlerine bir istisna teşkil etmedi. Elçibey’in yüzde 61 oyla cumhurbaşkanı seçilmesine vesile olan seçimler dışında bu ülkede yapılan bütün seçimler şaibeli oldu



Türkiye’de olduÄŸu gibi, Azerbaycan’da da Meclis seçimleri 1 Kasım tarihinde yapıldı. Azerbaycan seçimleri, gerek seçimlerin neticesinin aylar öncesinden herkesce malum olması ve de Türkiye’deki secimlerin gölgesinde kalması nedeniyle gerek Türk basınında ve gerekse dış basında yeterince ilgi görmedi. Oysa Azerbaycan, jeopolitik konumu ve Sovyetlerden siyasi “bağımsızlık” kazanan ülkeler arasında kendine özgü bir takım özellikleri nedeniyle, Sovyet sonrası dönemin siyasi dönüÅŸümleri içinde hususi bir ehemmiyet taşıyor.

Azerbaycan hükümetine yakın yayınlar seçimlerin oldukça ÅŸeffaf bir ortamda ve uluslararası standartlara uygun (hatta onları aÅŸan) bir biçimde icra edildiÄŸini iddia etmekteler. Devlet BaÅŸkanı Ä°lham Aliyev de kaçınılmaz olarak partisinin ezici çoÄŸunlukla galibi olduÄŸu seçimlerin Azeri halkının iradesinin bir yansıması olduÄŸunu ilan etti. Avrupa Güvenlik ve Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı’nın, Azerbaycan hükümetince getirilen sınırlamalar nedeniyle, seçim gözlemciliÄŸi misyonunu reddetmesine raÄŸmen, 40’ın üzerinde ülke ve kuruluÅŸtan 500’ün üzerinde gözlemci seçimleri izlediler.

Ä°ran, Rusya, Türkiye ve Ä°srail gibi ülkelerin yanısıra Bağımsız Devletler TopluluÄŸu (BDT), Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı, Türk Dili KonuÅŸan Ülkeler Parlamenterler Asamblesi, Türk Dili KonuÅŸan Ülkeler Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi ve Avrupa Konseyi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (PACE) gibi kuruluÅŸlar da seçimlerin baÅŸarılı, ÅŸeffaf ve uluslararası standartlara uygun olduÄŸuna dair açıklamalarda bulundular. Ancak ne bu ülkelerin ne de ismi zikredilen kuruluÅŸların sahada, seçimin niteliÄŸini tüm boyutları ile deÄŸerlendirecek miktarda elemanları vardı. Ayrıca, BDT’nin eski Sovyet cografyasında, kendi aleyhine neticeler doÄŸuran seçimler dışında, en ÅŸaibeli seçimleri bile olumlu deÄŸerlendirdiÄŸi bariz bilinen bir gerçekti.

2015 Azerbaycan Meclis seçimleri bağımsızlık sonrasının seçimlerine bir istisna teÅŸkil etmedi. 1992 yılında Ebulfez Elçibey’in yüzde 61 oyla cumhurbaÅŸkanı seçilmesine vesile olan seçimler dışında bu ülkede yapılan bütün seçimler ÅŸaibeli oldu. 2015 seçimleri de bu açıdan malumun ilanı idi. Devlet yetkililerinin ve medyasının belirttiÄŸi gibi seçimler genelde sakin geçmiÅŸ ve huzur bozucu olaylar yaÅŸanmamıştı. Teknik açıdan seçim hazırlıkları disiplinli ve profesyonel bir ÅŸekilde yürütülmüÅŸtü. Sandıklar yaÅŸlı ve sakatların da rahatlıkla oy kullanmalarına imkan saÄŸlacak mekanlara yerleÅŸtirilmiÅŸti. Ancak bütün bu sözünü ettiÄŸimiz olumlu hususlar seçimleri tartışılır ve ÅŸaibeli olmaktan çıkarmıyordu.

Seçim Öncesi

Ebulfeyz Elçibey’in iktidardan zor kullanılarak düÅŸülmesinin ardından Aliyev hanedanlığının iktidara gelmesinden beri bütün parlamento seçimlerinin temel niteliÄŸi ÅŸudur: Haydar Aliyev’in kurmuÅŸ olduÄŸu Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) ile onunla müttefik “bağımsız” adaylar Meclis’teki 125 vekilliÄŸin yaklaşık yüzde 88-90’ını alır ve geriye kalan da 5-10 parti arasında bölüÅŸtürülür. 2005 seçimleri de dahil olmak üzere hakiki muhalefet partisi sayılacak partilerin seçimlerde bir kaç tane de olsa sandalye kazandığı görülmüÅŸtür.

Lakin 2010 seçimlerinde bu son bulmuÅŸ ve bağımsızlar ve iktidar partisinin kazan(a)madığı sandalyelerin danışıklı muhalefet partilerine birer ikiÅŸer dağıtıldığı görülmüÅŸtür. 2015 seçimleri de bundan farklı bir görüntü içermemiÅŸtir. Danışıklı muhalefet partilerine pastadan ufak pay verilirken de dikkatli hareket edilmektedir. Ä°ktidar partisi dışında hiç bir partinin 125 seçim bölgesinin yarısından fazlasında aday göstermesi söz konusu olamamaktadır. 2015 seçimine katılan 15 siyasi parti ve bir tane siyasi blok vardır. Bunların toplamının yaptığı aday baÅŸvurularının sadece 286’sı kabul edilmiÅŸtir (parti başına yaklaşık 18 kiÅŸi). Ä°laveten 481 bağımsız aday ÅŸeçimlere iÅŸtirak etmeye uygun görülmüÅŸtür.

Adaylık baÅŸvurularının kabulü hakiki muhalefet partileri için her seçimde daha da zorlaÅŸtırılmıştır. Kökleri 1910’lu yıllara kadar uzanan ülkenin en köklü siyasi unsuru olan Müsavat Partisi son seçimlerde 125 bölgenin 74’ü için aday göstermiÅŸ; fakat bunlardan sadece 23’ünün adaylığı kabul edilmiÅŸtir (tek adayın seçildiÄŸi dar bölge ÅŸeçim sistemi uygulanması nedeniyle her ÅŸeçim bölgesi için ancak bir aday gösterebilmekte partiler). Bu durum üzerine parti seçimleri boykot etme kararı almıştır.

Partilerin belli oranda aday gösterememesinin beraberinde getirdiÄŸi sakıncalı bir durum sözkonusudur: EÄŸer partiler 125 bölgenin yüzde 60’ında aday gösteremezlerse, devlete ait televizyon kanallarında bedava seçim konuÅŸması hakkını kaybetmektedirler. Ä°ktidar partisine mensup kiÅŸilerin üyelerinin çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturduÄŸu Merkez Seçim Komitesi aday baÅŸvurularını deÄŸerlendirirken, iktidar partisi dışında hiç birinin bu ÅŸartı yerine getirememesini garanti altına almada gereken her türlü dikkati göstermiÅŸtir. Yüzde 60 ÅŸartının saÄŸlanamadığı durumlarda partiler ancak saniyesine 50 manat civarında ödeme yaparak televizyondan seçim için istifade edebilmektedir (bir manat yaklaşık bir dolar ediyor). Bu durum karşısında iktidarın güdümünde olan bir muhalif parti olmak da bir avantaj saÄŸlayamamaktadır.

Seçimler için gösterilen alanlar ve kapalı yerler dışında herhangi bir yerde siyasi partiler seçim amaçlı olarak toplanamaktadır. Bir baÅŸka deyiÅŸle, kirası ödenmek süretiyle istenilen kapalı bir yerde toplantı yapmak da mümkün deÄŸildir. Ayrıca seçim komisyonları miting ve toplantı alanları olarak partilerin insanları biraraya getirebilmeleri neredeyse imkansız yerleri belirlemiÅŸtir. Partilerin geliÅŸmelerini saÄŸlacak ÅŸartların bilinçli olarak oluÅŸturulması engellendiÄŸi gibi, onlara seçimlerde adil ÅŸartlarda rekabet etme imkanı bile çok görülmektedir.

Partilerin ve bağımsız adayların ÅŸehrin dikkati çekecek yerlerinde posterler ve pankartlar asmalarına da izin verilmemiÅŸtir. Åžehirlerin önemli meydanlarında veya köÅŸelerinde sadece baba-oÄŸul Aliyevlerin resimleri göze çarpmaktadır. Seçimlerden bir hafta önce ülkeye gelmiÅŸ ve ülkedeki seçimlerden habersiz birinin seçimlerin yapıldığından haberi bile olmadan ülkeden ayrılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü ÅŸehirlerin hiç bir yerinde ÅŸeçim olduÄŸuna dair ciddi bir emare bulunmamaktadır. Ücretler çok pahalı olduÄŸu için iktidar partisi dışındakiler televizyonda kendilerine yer bulamadıkları gibi, geçmiÅŸ yıllarda olduÄŸu gibi siyasi tartışmaların ve siyasi liderlerle söyleÅŸilerin yapıldığı programlara da son verilmiÅŸtir.

Seçim öncesinde Azeri toplumunda yaygın olan kanaat ÅŸudur: “bizim ÅŸeçimler 6 ay önce bitmiÅŸtir ve Meclisteki bütün sandalyeleri iktidara mensup kiÅŸiler doldurmuÅŸtur. Ne bağımsız adaylar gerçek bağımsız adaylardır ne de Mecliste bir iki vekille de olsa temsil hakkı bulan küçük partiler muhalefet partileridir. Her biri iktidarın birer azasıdır.”

Seçimler sadece sisteme meÅŸruiyet kazandırma amacı gütmekten öte gitmemektedir. Sandık başına oy vermeye gidenler de belli bir partiyi iktidara getirmek amacıyla yapmaz bunu. Sandığı ciddiye alarak oy vermeye gidenler partiden çok aday nedeniyle oy vermeye gitmektedir.

2015 Meclis seçimlerine gidilen ortamda diÄŸer zikredilmesi gereken durum ise sudan bahanelerle adi suçlar isnat edilerek hapse atılan siyasi suçluların varlığıdır. Anayasa’nın iki kezden fazla cumhurbaÅŸkanı seçilmeyi yasaklayan maddesinin kaldırılarak Ä°lham Aliyev’in üçüncü kez seçilmesinin saÄŸlandığı andan itibaren iktidarın zaten oldukça zayıf olan muhalefet üzerindeki baskısının giderek arttığı görülmektedir. Silah taşıma, uyuÅŸturucu bulundurma veya vergi kaçırma gibi siyasi olmayan gerekçelerle muhaliflerin mahkum edilmeleri giderek yaygınlık kazanmaya baÅŸlayan bir uygulama olmaya baÅŸlamıştır.

2013 CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde Aliyev’in karşısına rakip olarak çıkan Cumhuriyetçi Alternatif (Respublikaçı Alternativ - REAL) lideri Ilgar Memmedov Mart 2014’te yedi yıl hapse mahkum edilmiÅŸtir. Ülkedeki en tanınmış bağımsız seçim gözlemleme grubunun lideri Anar Memmedi’ye ise aynı yıl içinde 5 yıl hapis cezası verilmiÅŸtir. Memmedi’ye verilen hapis cezasının asıl nedeninin Ä°lham Aliyev’in yüzde 85 oy oranı ile kazandığını iddia ettiÄŸi seçimin serbest ve demokratik olmadığını iddia etmesidir. Aliyev Hanedanlığı’nın son bir kaç yıl içindeki onlarca siyasi kurbanları arasında tanınmış gazeteci Hatice Ä°smailova ve insan hakları aktivistleri olan Leyla ve Arif Yunus çifti de vardır.

Giderek artan baskı ortamı ve hakiki muhalefetin önüne konan engellerin artırıldığı bir ortamda aralarında Demokratik Kuvvetlerin Milli Åžurası (DKMÅž), NÄ°DA Hareketi, Müsavat Partisi ve Halk Cephesi gibi oluÅŸumlar seçimleri boykot kararı almışlardır (Resmi sonuçlara göre 2013 CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde DKMÅž adayı Aliyev karşısında yüzde 6 civarında oy almıştır). Lideri hapiste olan REAL ise seçimlerden çekilmemiÅŸ; fakat sonuçları tanımayacaklarını ilan etmiÅŸtir.

Oy verme aşaması

Merkez Seçim Komitesi seçimlere katılma oranının yüzde 55,7 olduÄŸunu ilan etmiÅŸtir. Ancak bu rakam ne Azerbaycanlılara ne de ülkede yaÅŸayan yabancı uyruklulara inandırıcı gelmiÅŸtir. Gerek hükümet dışı kaynaklarda gerekse ülkede yaÅŸayan farklı yerli ve yabancı unsurlar arasında seçimlere katılım oranı olarak yüzde 10 ve yüzde 25 rakamları yaygın olarak zikredilmektedir. Bu satırların yazarı da 20’den fazla sandığı gezme imkanı bulmuÅŸtur. Bu sandıkların sadece birisinde ciddi bir kalabalık grupla karşılaÅŸmıştır. Bu kalabalık grubun bir kaç sebepten dolayı o an o sandıkta bulunma ihtimali vardır. O sırada uluslararası gözlemciler malum sandığı ziyaret etmektedir. Ayrıca ilgili sandıkta o an devletin resmi televizyon kanalından bir ekip bulunmaktadır. Kalabalık grubun sandığı meÅŸgul göstermek için o an oraya getirilmiÅŸ olması kuvvetle muhtemel görünmektedir. Ayrıca bu grubun o an sandıkta olmasının bir diÄŸer nedeni de karusel oylama denilen icraat olabilir (topluca bir sandıktan diÄŸerine otobüs veya minibüslerle taşınan kiÅŸilerce gerçekleÅŸtirilen oy verme iÅŸlemlerine karusel oylama denmekte).

Her ne kadar oy verenlerin tırnağına boya sıkılmakla beraber baÅŸta Demokratik TeÅŸebbüsler Enstitüsü (DTE) olmak üzere çeÅŸitli kaynaklar seçimlerde yoÄŸun bir biçimde karusel oylama olduÄŸundan söz etmektedir. Bu oylamanın yanısıra topluca oy kullanma da gerek sayım esnasında gerekse çeÅŸitli yerel ve yabancı gözlemcilerce tespit edilmiÅŸ bir uygulama olarak dikkati çekmiÅŸtir. Gerek DTE gerekse siyasetçi Azer Kasımlı Facebook sayfalarında çeÅŸitli sandık bölgelerindeki toplu olarak verilmiÅŸ oy vakalarına dikkatleri çekmiÅŸlerdir. Bu satırların yazarının karşılaÅŸtığı bir uluslararası gözlemci de sayım esnasında deste halinde iç içe atılmış toplu oylara rastladığını belirtmiÅŸtir. Bu gözlemcinin sözünü ettiÄŸi seçim bölgesi ile Kasımlı’nın sözünü etmiÅŸ olduÄŸu seçim bölgelerinden birinin örtüÅŸmesi tesadüf olmanın çok ötesinde bir durum olarak görünmektedir.

Ziyaret ettikleri seçim sandıklarında doÄŸru dürüst vakit bile harcamayan çeÅŸitli ve yetersiz sayıdaki uluslararası gözlemci heyetlerinin seçimlerin ÅŸeffaf olduÄŸu konusundaki açıklamaları fazla bir anlam ifade etmemektedir. Katılma oranının yüzde 55,7’ye ulaÅŸması da imkansız görünmektedir. Müsavat Partisi yetkililerinin iddia ettikleri yüzde 10 katılım oranı da fazla gerçekçi görünmemektedir. DTE tarafından açıklanan yüzde 25 oranı ise en makul rakamdır. Sandıkların çoÄŸunda seçim süresi boyunca genellikle ciddi bir kalabalığa rastlanmadığı bir gerçektir.

Oy verme safhasıyla ilgili olarak sözü edilmesi gereken bir kaç husustan biri de bazı uluslararası gözlem heyetlerine bizzat seçim komisyonlarından görevlendirilmiÅŸ kiÅŸilerin rehberlik etmesidir. Bu açıktır ki, gözlemcinin hareket hürriyetini kısıtlayan bir durumdur.

Ä°laveten, parti gözlemcilere iliÅŸkin üzerinde durulması gereken iki husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, bazı sandıklarda bu gözlemcilerin oy verme iÅŸleminin bütün safhalarını net bir ÅŸekilde gözlemleyebilecek yerlere oturtulmamalarıdır. Ä°kinci husus da bu konuda yerli parti gözlemcilerinden hiç bir itiraz gelmemesidir. Bu itirazın neden gelmediÄŸini de anlamak mümkün. Bu gözlemcilerin pek çoÄŸu belli bir miktar para karşılığında kendilerine gösterilen yere oturtulmuÅŸlardır. Önemli bir kısmı neden orada olduÄŸunun farkında olmadığı gibi kimi temsilen orada oturduÄŸunun bile farkında deÄŸildir.

Sayım safhası

Sayım safhasına katılmış gözlemcilerden edindiÄŸimiz malumata göre, sayım aÅŸamasında ilk dikkati çeken husus, sandık görevlilerinin küçük bir masanın etrafını çevirerek neredeyse gözlemcilere görme imkanı tanımak istemeden sayma giriÅŸiminde bulunmalarıdır. Ancak uyarılmaları durumunda sınırlı bir bakış alanı tanıyacak ÅŸekilde ayırma ve sayma iÅŸlemine devam etmiÅŸlerdir. Ayırma iÅŸlemi esnasında özellikle oldukça hızlı bir ÅŸekilde oy pusulalarını üst üste toplamaya çalıştıkları görülmüÅŸtür. Bazı gözlemciler bunun arkasında yatan nedenin toplu halde atılmış ve iç içe konmuÅŸ oy pusulalarını kamufle etme çabası olduÄŸuna deÄŸinmiÅŸlerdir. ÇeÅŸitli kaynaklardan aktarılan bilgiler bize sayım esnasında toplu oy verme iÅŸleminin sıklıkla tespit edildiÄŸini göstermektedir.

Oy sayımı sırasında dikkat çeken bir diÄŸer husus da sabah saatlerinde bazı sandıklarda çok sayıda parti gözlemcileri seçim mahallinde olmasına raÄŸmen sayım gibi oldukça kritik bir aÅŸamada sadece bir kaç tanesinin ortalıkta olmasıdır. Bu parti gözlemcilerinin bir kısmının da, yukarıda deÄŸindiÄŸimiz gibi, ne yapmaları gerektiÄŸinden adeta bihaber oluÅŸları sayım esnasında karşılaşılan yanlışlıklar hakkında ciddi bir tepkinin ortaya çıkmasını beraberinde getirmemiÅŸtir.

Sonuç

2015 Azerbaycan seçimlerinin Türkiye’nin de üyesi olduÄŸu bazı uluslararası kuruluÅŸların belirttiÄŸi gibi uluslararası standartlara uygun ve ÅŸeffaf olduÄŸu iddiaları pek gerçekleri yansıtmamaktadır. Ülkede saÄŸlıklı bir siyasi tartışma ve muhalefet ortamının olduÄŸundan söz etmek mümkün deÄŸildir. Ülkenin en köklü siyasi partisi ve Sovyet sonrası dönemin ilk cumhurbaÅŸkanının mensup olduÄŸu hareket bile mevcut siyasi baskı ortamında adeta varlığı hissedilmez hale gelmiÅŸtir. Ä°ktidar sahici bir muhalefetin önünü açabilecek her türlü geliÅŸmenin önünü kesecek ÅŸekilde hareket etmektedir. Muhalefetin sesinin kesildiÄŸi ve gücünün kırıldığı bir ortamda çok seslilik görüntüsü vermek için iktidarın koltuk deÄŸneÄŸi niteliÄŸindeki yeni oluÅŸumlar ortaya çıkarılmaktadır. Ancak iktidar bu oluÅŸumların da kurumsallaÅŸmasının önünü tıkamakta ve onların potansiyel olarak ileride bir muhalefet oluÅŸturma ihtimalinin de önüne geçmektedir.

Son seçimlerin ciddi anlamda katılım, rekabet ve serbestlik ÅŸartlarını biraraya getiren bir ortamda vuku bulmadığı bir gerçektir. Ä°ktidar partisi diÄŸerleri ile karşılaÅŸtırılınca, onların bir eÅŸiti olmaktan ziyade karıncaları her an ezmeye hazır bir fil görüntüsü vermektedir. Yönetimdeki zümre devletin tekelindeki örgütlenmiÅŸ ÅŸiddet gücünü keyfi bir ÅŸekilde seçim sürecinin bir parçası haline getirmiÅŸtir. Bu ÅŸartlarda seçimin iÅŸlevi yöneticileri belirlemek deÄŸildir. Aksine yönetici zümrenin elinde seçim sosyal ve siyasal denetim mekanizması haline dönüÅŸtürülmüÅŸtür.

Partiler

Vekil sayısı

2010 seçimleriyle mukayese

Yeni Azerbaycan Partisi

70

-2

Bağımsız adaylar

43

+2

Vatandaş Dayanışması Partisi

2

-1

Anavatan Partisi

1

-1

Milli DiriliÅŸ Hareketi Partisi

1

=

Bütün Azerbaycan Halk Cephesi Partisi

1

=

Azerbaycan Demokratik Islahatlar Partisi

1

=

Büyük KuruluÅŸ Partisi

1

=

VatandaÅŸ BirliÄŸi Partisi

1

=

Azerbaycan Sosyal Refah Partisi

1

=

Azerbaycan Sosyal Demokrat Partisi

1

+1

Azerbaycan Demokratik Maarifçilik Partisi

1

+1

Birlik Partisi

1

+1

Toplam (katılım oranı 55.7%)

125

125

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.